17 Ekim 2015 Cumartesi

Önsöz

 


Biliyorum, geç kaldım. Bugüne kadar sanal alemin gerçekliğinden şüphe ettiğim için okuduğum kitapları bir blogda paylaşma fikri hiç cazip gelmemişti bana. Ne oldu da fikrin değişti diyenler için bir cevabım var elbet.

Her okurun başına geldiği gibi ben de okuduğum kitapları unutmaya başladığımı farkettim. Ne denli özenli okumuş olursam olayım, üzerinden birkaç sene geçince karakterler, olaylar yavaş yavaş hafızamdan siliniyor. Genelde kitapların altını çizdiğim için kitabı açınca derin bir oh çekiyorum. Ama yine de okuduğum kitaplar hakkında birkaç satır yazabileceğim, altını çizdiklerimi paylaşabileceğim bir defter tutmaya karar verdim. Amacım bu alanı -mümkün olduğunca içerik bilgisi vermeden- okuduğum kitaplar hakkındaki düşüncelerimi ve altını çizdiğim yerleri paylaşabileceğim bir deftere dönüştürebilmek. Bu konuda acemi olduğumu kabul ederek yazı ve yorumlarımın günden güne iyiye gideceğini umuyorum. Öncelikle şimdiye kadar okumuş olduğum bende iz bırakan kitapları peyderpey paylaşacağım. Böylece unutulmaya yüz tutmuş kitaplarımı biraz da sizlerin sayesinde tekrar hatırlama fırsatı bulacağım. Eşzamanlı olarak güncel okuduğum kitapların da yorumları olacak.

Bugüne kadar kitap seçimlerimde birçok blog yazarından yararlandım. Umarım birileri de benim yaptığım yorumlardan faydalanır bundan sonra. Kitap okuma alışkanlığının bütün topluma aşılanması gerektiğini düşünen biri olarak, bir kişiye bile ulaşmanın önemli olduğu kanısındayım. Ne diyor Orwell 1984'te; "Şimdi akılcı düşünenlerin sayısını azar azar çoğaltmaktan başka yapabileceğimiz bir şey yok". Bunun için inşa edilen binaya hiç olmazsa bir tuğla da ben koyabilirsem ne mutlu bana. Belki biz değil ama bir sonraki nesil bir şeyleri değiştirir. 
   

1 yorum: